Sünger Bob'u Ne Kadar İyi Tanıyorsun

Yazar Unknown 15 Eylül 2015 Salı 0 yorum

YILAN OYNATICILARI YILANLARI HİPNOTİZE Mİ EDER?

Yazar Unknown 4 Eylül 2015 Cuma 0 yorum
Yılan oynatıcılığı çoğunlukla Kuzey Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinde görülmektedir. Kökeni Antik Mısır'a dayanır. Mısır'dan Kuzey Afrika'ya ve Asya'ya yayıldığı düşünülür.


Yılan oynatıcılarının yılanları müzik eşliğinde hipnotize ettiği söylenir.Peki bu insanlar bunu nasıl başarıyorlar? Kobra kadar tehlikeli bir hayvanı çalgı sesiyle hipnotize etmek mümkün mü?
Tabi ki hayır! Yaptıkları sadece ufak bir oyundan ibaret.

Yılanların işitme organları yoktur. Sadece titreşimleri hissedebilirler. Ancak titreşimleri hissetme konusunda da hassastırlar. Müzik aletinden yayılan titreşimleri hissedip savunma konumuna geçerler. Çalgı hareket ettikçe yılan da dans edermiş gibi görünür.

Ayrıca yılan oynatıcıları yalnızca kobra yılanı kullanır. Çünkü kobra yılanları vücut uzunluklarının üçte biri kadar uzağa atılabililer. Oynatıcılar oturdukları yerleri hesaplar ve ona göre otururlar.

Zaten bu tür gösterilerde kobraların dişi çıkarılır. Ancak birkaç günde dişleri tekrar çıktığı için bu işlem tekrarlanır. Bundan dolayı hayvanseverler tarafından büyük tepki almış ve birçok Asya ülkesinde yasaklanmış durumda.

YAPILMIŞ EN KOMİK ÜNLÜ SÖZLERİ

Yazar Unknown 2 Eylül 2015 Çarşamba 0 yorum

10 Capsle TEOG Sınavı

Yazar Unknown 31 Temmuz 2015 Cuma 0 yorum

YIKIN HEYKELLERİMİ

Yazar KOCABEYİN 30 Temmuz 2015 Perşembe 0 yorum
 

YIKIN HEYKELLERİMİ

Ey milletim,
Ben Mustafa Kemal'im...
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim.
Özür dilerim...

Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...

Özgürlük hâlâ,
En yüce değer
Değilse eğer...
Prangalı kalsın diyorsanız köleler...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı.

Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın.
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh dünyada barışın.
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın.

Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...

Özlediyseniz fesi, peçeyi.
Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi.
Hâlâ medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız;
Muskadan, üfürükçüden...

Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek.
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek.
Diyorsanız ki okumasın
Kadınımız, kızımız
Budur bizim alın yazımız.

Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Fazla geldiyse size hürriyet, cumhuriyet.
Özlemini çekiyorsanız;
Saltanatın, sultanın.
Hala önemini anlayamadıysanız,
Millet olmanın.
Kul olun, ümmet kalın;
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın.

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
RAHAT BIRAKIN BENİ


Süleyman Apaydın




NEDEN BAZI İNSANLAR RESİM YAPMA KONUSUNDA DAHA YETENEKLİ?

Yazar Unknown 0 yorum

Bazı arkadaşlarınız ya da siz resim dalında hepimizden daha iyidir. Peki bunun sebebi nedir?

Hepimiz eşit doğuyorsak yıllarca pratik yaparak, uğraşarak resim yeteneğini geliştirenlerle tek bir resim çizip ünlü olan adam arasındaki fark ne? İşte bunların cevabı...


Resim yapma yeteneği üç ana etkenle biçimlenir:
1)Kişinin gerçeği algılaması
2)Görsel hafızası
3)Çizmek istediği şeyi anlaması



Araştırmalara göre tüm insanlar bu becerilerini geliştirerek iyi resim çizebilirler. Londra Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre çizim yeteneği gelişmemiş insanların dünyayı tam olarak da göremedikleri ifade ediliyor.
Örneğin bir kitaba baktığımızda gözlerimiz gerçekleri çarpıtmaya hazır bir halde devreye giriyor. Bundan dolayı boyu renkleri veya şekli yorumlarken hata yapıyoruz.
Araştırmada görülenlere göre ; bir cismin boyut , renk, ve şeklini doğru algılamakta zorluk çekenler çizim yaparken en çok zorlananlar. Çünkü resim yapma kabiliyeti gelişmiş insanlar objeleri olduğu gibi görür.





Görsel hafıza ise resim çizmedeki diğer önemli maddedir. Görsel hafızası güçlü olanlar bütünden kopmadan ayrıntılara odaklanabilirler.
Usta ressamlar üzerinde yapılan bir araştırmada ise ressamların objenin özellikle belirli bölümlerine odaklandıkları görüldü. Tabii bu odaklandıkları bölüm resimden iyi sonuç almasını sağlıyor.

KISACA: Bazı insanların gözleri etraftaki yanıltıcı bilgileri görmezden gelip her şeyi oldukları gibi algılarlar. Ayrıca görsel hafızaları da güçlüdür.  

AŞK İLE İLGİLİ BİLİMSEL GERÇEKLER

Yazar Unknown 27 Haziran 2015 Cumartesi 0 yorum

Hepimizin aşık olduğu biri vardır. Onu görünce sanki dünyanın en mutlu insanı biz oluruz. Peki bu aşkınızın beyinle bir ilgisi var mı? İşte beyinde aşk...  

BEYİNDE AŞK

Bir insanın aşık olması için beyindeki 3 maddenin miktarının değişmesi yeterlidir.
1)Dopamin
2)Serotonin
3) Nöradrelin

"Serotonin"in azalması sevdiğiniz kişiyi saatlerce sıkılmadan düşünmenizi sağlar.

Aynı zamanda ilk görüşte aşk da "Dopamin" ve "Nöradrelin" tarafından gerçekleşir.



Aşık olmak beynin birçok bölgesinde aşırı mutluluk (endorfin) hormonu salgılatıyor. Bu da bir doz kokoin almaya eş değer. 

ask 1

SARILMAK

Sarılmak insanın ömrünü uzatır. Sarılan insanların kalp atışı ve vücut ısıları dengelenir. Günde 20 dakika sarılan çiftlerin normal insanlara oranla daha az kalp rahatsızlıkları ve psikolojik sorunlarla karşılaştığı görülmüştür 
Ayrıca sarılmak "Oksitosin" ya da "Aşk Hormonu" denen hormonu da salgılatır. Araştırmalar oksitosin hormonun baş ağrısını azalttığı hatta 4 saat içinde tamamen yok ettiğini gösteriyor.

 


ÖPÜCÜK

Stresliyken sevdiğiniz birinin sizi öpmesi stresi azaltır. Hatta bazen sevdiğinizin sizi öptüğünü düşünmek bile.

 


GÖZ GÖZE BAKMAK

Birbirini seven iki kişi en az 3 dakika gözlerinin içine bakarsa kalp atışları senkronize olur.

 ,


KALP KIRIKLIĞI 

Son olarak kalp kırklığı da bilimsel olarak açıklanan bir olay.İnsan sevdiği birinden ayrıldığı zaman kalbini yoğun bir ağrı kaplar.Bu yoğun ağrı kalp kaslarını zayıflatır.Buna "Kalp Kırıklığı Sendromu" denir.Genelde insanda hızlı kalp atışı ve nefes alamama gibi kalp krizine benzer etkileri vardır.